Hasan UYGUN
ANKARA (Anayurt) - Ankara’da yaşanan silahlı çatışmanın ardından Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirilen yaralılardan birinin yaşamını yitirmesi sonucu hasta yakınları, hastane acilindeki sağlık çalışanlarına saldırdı. Kendilerini güçlükle hastanedeki bir bölüme kapatan sağlık çalışanlarının sedye ile kapıya barikat kurduğu anlar görüntülere yansıdı. Sağlık çalışanlarının yaşadığı saldırının ardından Ankara’daki sağlık meslek örgütleri, yaşanan şiddet olayına tepki gösterdi.
“SİLAHLA, SOPAYLA DEĞİL SEVGİ CÜMLESİYLE GİTSİNLER”
Ankara Tabip Odası (ATO) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) heyeti, Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesi’ne geçmiş olsun ziyareti gerçekleştirdi. Görüşme sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan ATO Genel Sekreteri Dr. Muharrem Baytemür, “Sağlık ve şiddetin yan yana gelmesi kabul edilebilir bir durum değil. Sağlık çalışanlarına silahla, sopayla değil sevgi cümlesiyle gitsinler. Özellikle bu pandemi döneminde 30 bin sağlık çalışanı enfekte olmuşken, 100’e yakın sağlık çalışanı hayatını kaybetmişken; sevdiklerini göremeden görev yapan sağlık çalışanlarının buna çok ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARI İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR YÜK”
SES Ankara Şube adına konuşan Nazan Karacabey de sağlık çalışanlarının can havliyle güvenliklerini sağlamaya çalıştığını üzülerek izlediğini belirtti. Yaşatmak ve yaşamak istiyoruz söylemine denk gelen görüntüler olduğunu ifade eden Karacabey, “Sağlık çalışanları için hem pandemiyle mücadele etmek hem de şiddete uğramak çok büyük bir yük” şeklinde konuştu.
“YÜRÜTÜLEN ÇABANIN KARŞILIĞI ŞİDDET OLMAMALI”
Şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarını ziyaret eden Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, yaptığı açıklamada, “Sağlık çalışanları bu durumu hak etmiyor; verilen emeğin, gösterilen fedakârlığın, yürütülen üstün çabanın karşılığı şiddet olmamalı. Bu nedenle, adli süreçlerde şiddet uygulayanlara ödüllendirir gibi sözde cezalar verilmemeli. Sağlıkta Şiddet Yasası tavizsiz ve kati bir şekilde uygulanmak zorunda” ifadelerini kullandı. Durmuş, ayrıca yaşananlarla ilgili olarak adli sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
“KORKU DEĞİL, ONUR DUYACAKLARI KOŞULLAR SAĞLANMALI”
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası’ndan (Genel Sağlık-İş) yapılan açıklamada, “Gecesini gündüzüne katarak, uyumadan, dinlenmeden pandemiye karşı büyük risk altında çalışan sağlık çalışanlarının hayatta kalma mücadelesi sadece Kovid-19 virüsüne karşı değil, psikolojik ve fiziksel şiddete karşıdır. Sağlık kurum ve kuruluşları her an saldırıya ve şiddete açık kurumlar haline gelmiş, sağlık çalışanları şiddetin gölgesinde hizmet verir olmuştur” ifadelerine yer verildi. Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız’ın imzasıyla yayımlanan açıklamada, “Sağlık çalışanlarının tüm dikkatini salgınla mücadeleye verebilmesi adına siyasi iktidar, bir an önce etkin ve caydırıcı sağlıkta şiddet yasasını çıkarmalıdır. Sağlık çalışanlarının korku değil, onur duyarak yaşayacağı çalışma koşulları derhal sağlamalıdır” denildi.
“SAĞLIK KURUMLARI SIFIR TOLERANSLI ALAN İLAN EDİLSİN”
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise yaptığı yazılı açıklamada “Salgın döneminde şifa dağıtmak için tüm gücüyle hizmet üreten ellerin, kendi canlarını korumak için kapıyı tutarak gövdelerini siper etmeleri şiddetin ulaştığı boyut ve sağlık çalışanlarındaki etkisini göstermektedir” ifadelerini kullandı. Meclis’ten geçen sağlıkta şiddete düzenlemesinin uygulamaya geçirilemediğini dile getiren Kahveci, açıklamasında “Sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesi önerimiz süratle hayata geçirilmelidir” ifadesine yer verdi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.