Mimarlar Saraçoğlu’na sahip çıkıyor

Bu yıl teması “Daha iyi bir kentsel geleceğe doğru” olarak belirlenen Dünya Mimarlar Günü Ankara’da Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından yıkım tehdidi altındaki Saraçoğlu Mahallesi’nde kutlandı.

Demet ARAN

ANKARA (Anayurt) – Bu yıl teması “Daha iyi bir kentsel geleceğe doğru” olarak belirlenen Dünya Mimarlar Günü Ankara’da Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından yıkım tehdidi altındaki Saraçoğlu Mahallesi’nde kutlandı. Başkent Dayanışması bileşenlerinin de katıldığı eyleme Cumhuriyet Halk Partisi Ankara milletvekilleri Gamze Taşcıer ve Ali Haydar Hakverdi de destek verdi. Polis açıklamanın Namık Kemal Ortaokulu önünde yapılmasına müsaade etmeyince Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve milletvekilleri okul bahçesine karanfil attı. Okul çevresindeki tescilli kültür varlığı olan ağaçlara da kurdele ile karanfil bağlamak isteyen Candan ve Taşcıer, ağaçların kıymetini 2 metrelik kurdelenin ağaçları çevrelemeye yetmediğini söyleyerek anlattı.

Saraçoğlu Mahallesi’nden yürüyerek Mimarlar Odası’na gelen katılımcılar burada bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Basın toplantısında açıklamayı Candan okudu. Candan, doğayı tahrip etmeyi bırakmanın ve doğayla yaşamayı öğrenmenin herkesin zorunluluğu olduğunu ifade etti ve şöyle konuştu:

“Yok edilen kamusal alanlar, parklar ve yeşil alanların betonlaşması, kapitalizmin mabetleri alışveriş merkezleri, nehirleri kelepçeleyen HES'ler, vadilerde yükselen, rezidanslar, plazalar, şehrin sağlığını tehdit eden şehir hastaneleri, rant odaklı mekan üretimi, penceresi açılmayan, doğal aydınlatmadan doğal havalandırmadan yoksun mekanlar, kamucu kent politikasından uzaklaşan rant odaklı kentsel ve mekansal düzenlemeler, bugün hastalığın bulaş zincirleridir. Bulaş zincirlerini kırmak, canlıların eşit adil, bir dünyada yaşaması için yaşam çevreleri oluşturmak mimarlar olarak topluma, insanlığa ve dünyaya karşı sorumluluğumuzdur.”

“NEFES, MEKAN, YAŞAM”

Bu yıl Dünya Mimarlar Günü’nde Ankara’daki etkinlikleri “Nefes, mekan, yaşam” temasıyla gerçekleştireceklerini söyleyen Candan, Saraçoğlu Mahallesi’nin dokusuyla, ağaçlarıyla, binalarıyla, Cumhuriyet’in yarattığı toplu konuta bakışıyla, komşuluk ilişkileriyle yöneten ve yönetilenin kent merkezinde karşılaştığı demokrasi kültürüyle, pandemi günlerinde çok önemli bir mesaj verdiğini ifade etti. Saraçoğlu Mahallesi’nin halk sağlığı temelli bir kentsel ve mekânsal geleceğin kaynağının Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki mekan üretimi ve kentsel tarım sürecinde olduğunu izlerini sunduğunu söyleyen Candan, Saraçoğlu Mahallesi’ndeki projelendirme sürecinin kamuoyuna bilgi verilmeden sürdürüldüğünü, mahallenin altına otopark yapılması ve yeni yapılaşma öngörüsünün olduğu koruma amaçlı imar planın iptal edildiğini hatırlattı. Candan son olarak “Hukuki süreçler devam etmekte iken, telafisi mümkün olmayan hukuksuz bir sürecin başlatılması Saraçoğlu Mahallesi’ne, temsil ettiği değerlere ve ruhuna zarar verecektir” dedi.

Candan’ın ardından Namık Kemal Ortaokulu Okul Aile Birliği üyelerinden Filiz Bekiş söz alarak “Biz çok çaresiz kaldık bu süreçte. Okulumuzun okul denebilecek bir alan olmayan bir yere taşınması söz konusu. Namık Kemal Ortaokulu çok köklü bir okul. Bizim okulumuzda şu an 18 derslik var. 12 dersliği olan fakat öğretmenler odası, müdür odası, spor salonu olmayan bir binaya okulun taşınmasını istiyorlar” dedi.

 “BURASI ŞEHRİN CAN DAMARI”

CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ise “Burası şehrin can damarı, nefes aldığı yer. Yaşam mı rant mı? AK Parti iktidarının tercihi her zaman ranttan yana olmuştur. Sayın velimiz burada isyan ediyor. Ama AK Parti iktidarı döneminde sizin evlatlarınızın nasıl bir eğitim aldığının hiçbir önemi yoktur. Aslolan onlar için paradır. Şu şehrin can damarını da kesebilirler. Yeter ki yandaşa bir rant oluşturabilsinler. Elbette haklı olan biziz. Bu haklı mücadeleyi de hep birlikte sürdüreceğiz” dedi.

“CUMHURİYET DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Son olarak söz alan CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer Saraçoğlu Mahallesi’ne sahip çıkarken hem mimariye, hem tarihe, hem kültüre hem de cumhuriyet değerlerine sahip çıkacaklarını ifade etti ve “Gelişmiş ülkelere baktığımız zaman modern şehirlerin hepsinin tarihin dokusuna ve o şehrin tarihi, mimari kültürlerine sahip çıktığını görüyoruz. Bu gelişmiş ülkelere baktığımızda 40 yıl önceki fotoğrafla bugünkü fotoğrafı karşılaştırdığınızda o eski tarihin korunduğu fotoğraflarda da çok net görünür.  Bu bir eskimişlik değildir. O kentin ruhuna, kültürüne sahip çıkmaktır” dedi.