Yeşilçam'ın unutulmaz suratı: Zeki Alasya

Yaşamı süresince bir hayli tiyatro, sinema filmi ve dizide rol alan, Yeşilçam'ın unutulmaz oyuncularından Zeki Alasya, ölümünün 5. senesinde anılıyor.

Yaşamı süresince bir hayli tiyatro, sinema filmi ve dizide rol alan, Yeşilçam'ın unutulmaz oyuncularından Zeki Alasya, ölümünün 5. senesinde anılıyor.

Bütün ismi Zeki Şenol Alasya olan akılda oyuncu, 18 Nisan 1943'te İstanbul Şehzadebaşı'nda dünyaya geldi. Kıbrıs'tan göç eden ve ananelerini yaşatan bir ailenin çocuğu olan Alasya, Beyazıt İlkokulu'nun ardından orta öğretimini Robert Koleji'nde aldı.

SANAT YAŞAMINA 1959'DA GİRİŞ YAPTI

Mektep yarıyılında bir yandan tabelacılık yapan Alasya, sanat yaşamına 1959'da Ulusal Türk Arza Birliği MTTB tiyatrosunda acemi olarak başladı. MTTB'de 1960'da tanıştığı Metin Akpınar'la ufalamaz ikili haline gelen sanatçı, gazeteci Seral Cumalı'ya verdiği bir mülakatında Akpınar'la arkadaşlıklarını şöyle anlatmıştı: 

"İlk günlerde çok değişik, bırakılmaz bir dostluk değildi. Aynı frekansta düşünen iki şahıs, aynı kuşağın oyuncuları bir şey paylaşıyordu. Bu giderek samimiyete döndü. 1963'te ben bir büyük akılda Yıldırım Önal'ın Arena Tiyatrosu'nda, Metin başka bir büyük akılda Ulvi Uraz'ın tiyatrosunda profesyonel oldu. Bir sene sonra Arena Tiyatrosu kapandı. Metin'in de pompalamasıyla Ulvi Uraz beni çağırdı. Büyük akılda Haldun Taner, 'Bir kabare tiyatrosu yapmak istiyorum var mısınız?' deyince Metin'le 'Varız' dedik. 1967'de Devekuşu Kabare başladı. Beraber yola çıktığımız Haldun Taner ve Ahmet Gülhan 1977'de dağılınca, biz de 1987'ye kadar Zeki-Metin olarak devam ettik. 20 sene Türkiye'de tam rekorları kırdık. Birkaç kuşak çok etkilendi bizden. Doğru bildiklerimizi söylemeye mücadele ettik. Tiyatronun yanı gizeme ulusa erişmek için televizyonda gözüktük, filmler yaptık."

PROFESYONE OYUNCULUĞA ARENA TİYATROSU'NDA BAŞLADI

Tiyatrodan turizm kılavuzluğu ve dekoratörlüğe kadar bir hayli işte çalışan sanatçı, yaz tatillerinde yaptığı terzi çıraklığıyla, birinci sınıf erkek terzisi kadar iyi dikiş dikmeyi bilirken, kimi oyunların kostümlerini de kendisi dikti.

Akılda sanatçı, Arena Tiyatrosu'nda "Mister Nato", "Kargalar Mektebi", "Şampanya ve Viski" gibi oyunlarda rol alırken, daha sonra girdiği Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda sahnelenen "Hababam Sınıfı" oyunu ile 1965'te isminden laf ettirmeye başladı.

Haldun Taner, Metin Akpınar ve Ahmet Gülhan ile beraber 1967'de Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nun kurucuları arasında yer alan sanatçı, bu topluluğun tüm oyunlarında oyuncu, yazar ve rejisör olarak vazife yaptı.

Haldun Taner ve Ahmet Gülhan, perdelerini sarih yakaladığı müddet süresince neredeyse her oyunu kapalı gişe oynayan Devekuşu Kabare Tiyatrosu'ndan dağılınca, Zeki Alasya ve Metin Akpınar ikilisi topluluğu sürdürdü.

-Metin Akpınar ile 1973'ten itibaren Türk sinemasında yeni bir beraberlik oluşturdu

ZEKİ-METİN İKİLİSİ

Sinemada ilk olarak "Karaoğlan Geliyor" isimli yapıtta "Çalık" şahsiyetiyle izleyici karşısına çıkan Alasya, 1972'de "Hoşlan Kardeşim" filmindeki rolünden sonra imalci ve rejisör Ertem Eğilmez'in ısrarıyla bir hayli filmde rol aldı.

Akılda oyuncu, bir sene süresince 7'den fazla filmde yer alarak Yeşilçam'a galibiyetli bir giriş yaparken, Metin Akpınar ile 1973'ten itibaren Türk sinemasında yeni bir beraberlik oluşturdu ve ikili, rol aldıkları filmlerle sinema sevlerin gönlünde ehemmiyetli bir yer edindi.

Alasya, 37 sene süresince aralarında "Salak Milyoner", "Köyden İndim Şehire", "Güler misin Ağlar mısın", "Nereye Bakıyor Bu Adamlar", "Hasip ile Kısmet", "Aslan Kayınbirader", "Sivri Uslular", "Cafer'in Çilesi", "Petrol Kralları", "Hekim", "Köşe Kapmaca", "Vay Başımıza Gelenler" ve "Elveda Arkadaşım"un bulunduğu filmlerde Akpınar ile birlikte yer aldı.

Metin Akpınar'la bir yarıyıl yollarını ayırdıkları iddia edilse de ikili uzun müddet "Sağlık Kurumu" dizisinde de beraber oynadı.

1977'DE REJİSÖRLÜK YAPAMAYA BAŞLADI

Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Münir Özkul, Adaletliye Naşit, Emel Sayın ve Halit Akçatepe gibi bir hayli şanlı adla rol dostluğu yapan Alasya, canlandırdığı rollerde mağdur, müsrif ve mülayim kimlikleriyle ön tasarıya çıkarken, günlük hayatında da dostluğu, dayanışmayı, güzel sohbeti ve sadakati önem verdi. 

Kariyerinde ehemmiyetli bir yere sahip olan rejisörlüğe ise 1977'de başlayan Zeki Alasya "Aslan Kayınbirader", "Sivri Uslular", "Cafer'in Çilesi", "Petrol Kralları", "Hekim", "Köşe Kapmaca", "Vay Başımıza Gelenler" ve "Elveda Arkadaşım" gibi filmlerin rejisör koltuğunda oturdu.

Takribî 20 sene hiç ara vermeden faaliyetlerini sürdüren Devekuşu Kabare, 1987-1990'daki aranın ardından tekerrür açılsa da 1992'de kapandı.

İdarediği filmlerin çoğunda aynı zamanda oyuncu olarak yer alan Alasya, 56 senelik sanat yaşamında 75 filmde rol alırken, 10 filmin senaryo yazarlığını ve 25 filmin ise rejisörlüğünü yaptı. 

Nişantaşı'nda açtıkları oyunculuk mağazasının batmasının ardından Akpınar ile yollarını ayıran Zeki Alasya, değişik yollara yöneldiklerinde elinin ayağının yakalamadığını belirtirken, bir müddet oyunculuk yaşamından da uzaklaştı.

Sanatçı, yeniden Akpınar'la kurduğu "Ajans Devekuşu" adlı reklam işletmesinden kazandığı birikimini Bedrettin Dalan ile 1990'da kurduğu Demokrat Merkez Parti için kullandı ve genel başkan yardımcısı oldu fakat partinin bir sene sonra kapanmasının ardından DYP'ye katıldı.

Sinemaya geri dönerek Metin Akpınar'la 13 sene aranın ardından toplanan Alasya, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1998'de "Devlet Sanatçısı" unvanına layık görüldü.

Alasya, rejisörlüğünü Zeki Ökten'in yaptığı 1999 üretimi "Güle Güle" filminde Yıldız Kenter, Eşref Kolçak ve Şükran Güngör'le beraber rol aldı. 

İlk konutluluğunu Oya Hanım ile yapan ve bu konutluluğundan Zeynep isminde bir kızı olan Alasya, ölümüne kadar devam eden ikinci konutluluğunu da Jülide Saldırı ile 2008'de asıllaştırdı.

Kariyerinin son yarıyıllarında daha çok dizilerde görülen ve yaşam verdiği şahsiyetlerle aynılaştırılan Zeki Alasya, uzun seneler canlandırdığı rollerle bir komedi ustası olarak anıldı. Akılda sanatçının beyaz perdeye veda ettiği son film ise 2009 üretimi "Aşk Geliyorum Demez" oldu.

Sanatçı, 2010'da "Altın Portakal Yaşam Boyu Onur Mükâfatı" ile 2011'de "30. İstanbul Film Şenliği"nden Yaşam Boyu Onur Mükâfatı aldı.

Karaciğer rahatsızlığı nedeniyle 2 Nisan 2015'te sağlık kurumuna kaldırılan sanatçı, 8 Mayıs 2015'te rehabilitasyonu devam ederken yaşamını kaybetti.

"Tarkan Altın Madalyon" filminde ilk ve son defa makûs adam rolünde yer alan, heykel ve araba koleksiyonları bulunan Metin Akpınar'ın "Benim yarımdı, canım gitti." dediği Zeki Alasya'nın cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

ROL ALDIĞI BAZI OYUNLAR

"Gözlerimi Kaparım Görevimi Yaparım" , "Vatan Kurtaran Şaban", "Astronot Niyazi", "Ha Bu Diyar", "Haneler", "Keşanlı Ali Epopeyi", "Aşk Olsun", "Çılgınlar", "Geceler", "Yasaklar", "Beyoğlu Beyoğlu", "Reklamlar", "Dün Bugün"

ROL ALDIĞI BAZI FLİMLER

"Şaka Yapma", "İlgincin Çilesi Can Verince Biter", "Vah Başımıza Gelenler", "Köşe Kapmaca", "Petrol Kralları", "Cafer'in Çilesi", "Sivri Uslular", "Aslan Kayınbirader", "Her Gönülde Bir Aslan Uyur", "Hasip ile Kısmet", "Nereye Bakıyor Bu Adamlar?", "Beş Milyoncuk Borç Verir misin?", "Nereden Çıktı Bu Velet?", "Mavi Boncuk", "İmparator", "Mirasyediler", "Köyden İndim Şehire", "Şenlik Var, Salak Milyoner", "Palavracı Yarim", "Kayınvalidem Kudurdu", "Hamsi Nuri", "Karaoğlan Geliyor Çalık", "Tarkan Altın Madalyon", "Tatlı Dillim", "Hoşlan Kardeşim", "Emine"