Çanakkale
28 Mart, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.39
  • EURO
    35.13
  • ALTIN
    2243.5
  • BIST
    8955.77
  • BTC
    63331.78$

Trump'ın seçim öncesi son kozu: İbrahim Anlaşması

Trump'ın seçim öncesi son kozu: İbrahim Anlaşması
Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, İbrahim Anlaşması ile Türkiye de FETÖ üzerinden oluşturulmaya çalışılan Ilımlı İslam projesinin şimdi de Arap monarşileri üzerinden denendiği bir döneme giriyoruz görüşünde bulundu.
Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, "İbrahim Anlaşması ile Türkiye'de FETÖ üzerinden oluşturulmaya çalışılan Ilımlı İslam projesinin şimdi de Arap monarşileri üzerinden denendiği bir döneme giriyoruz" görüşünde bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump, 3 Kasım'da yapılacak  olan başkanlık seçimleri öncesinde iç siyasete yönelik en önemli dış politika hamlesini yaptı. İsrail ile BAE ve Bahreyn  arasında varılan normalleşme anlaşmaları için resmi imza töreni, önceki gün Beyaz Saray'da düzenlendi. Törene Trump'ın  yanı sıra, İsrail Başbakanı Binyamin Ne- tanyahu, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah  bin Zayid Al Nahyan ve Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid ez-Zeyani katıldı. İsrail ve BAE ile İsrail ve Bahreyn  arasında birer normalleşme anlaşması im- zalanırken, 3 ülke "Abraham Accords  (İbrahim Anlaşması)" adı verilen metne de ortak imza attı.

Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar,  Trump'ın anketlerde farkı kapatmaya başladığı bir dönemde at- tığı bu hamle ile seçmen tabanını oluşturan Evanjelikler ve muhafazakârlar üzerindeki etkisini daha da artıracağını söyledi.  

ABD'nin bölgedeki askeri varlığını azaltmasıyla Arap monarşilerinin İran karşısında yalnız kaldığını ve İsrail'in kucağına  itildiğini savunan Ağar "İbrahim Anlaşması ile Türkiye'de FETÖ üzerinden oluşturulmaya çalışılan Ilımlı İslam projesinin  şimdi de Arap monarşileri üzerinden denendiği bir döneme giriyoruz" görüşünde bulundu.

Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Abraham Anlaşması ile Türkiye'de FETÖ üzerinden denenen ve tutmayan Ilımlı İslam Projesi'nin kendine özgü biçimde yeniden formatlandığını söyleyerek, "İbrahimi dinler kavramı üzerinden İslam'ın hak din olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar" dedi.

Ağar şöyle devam etti: "ABD'nin hedefi, Arap Baharı ve sonrasında, Orta Doğu'daki monarşiler ile İsrail arasında barış sağlayarak, hem İsrail'in Orta Doğu'da canını sıkan ülke sayısını azaltmak hem de Filistin'in uluslararası kamuoyunda yalnız kalmasını sağlayarak, İsrail'i yüklerinden kurtarmaktı.

İkinci bir nokta ise, ABD'nin bölgedeki askeri varlığını azaltarak, oluşturduğu boşluk, Şii yayılmacılığına karşı savunmasız kalan yani İran sopası ile tehdit edilen Arap monarşilerini İsrail'in kucağına itti. Daha net bir ifadeyle söylersek; ABD'nin bölgede oluşturduğu boşlukla, Şii yayılmacılığı güden İran karşısında yalnızlaşan Sünni tabanlı Arap şeyhlikleri ve krallıkları İsrail ile bir anlaşma yapmaya mecbur kaldı.

Tabi, burada en çok Filistin yalnızlaştı. Bu noktadan sonra Filistin'deki grupların İsrail karşısında Arap monarşilerinden bir destek görmeyeceğini belirtebilirim. Artık Filistin'deki grupların kim ya da kimler tarafından saldırıya uğrayacağını daha net göreceğiz. Bu anlaşmadan sonra diğer
Arap monarşilerinin de boyun eğeceğini ve İsrail ile anlaşma yapmaya mecbur kalacaklarını da göreceğiz. Çünkü; İran'ın yayılmacı politikası karşısında hem İsrail karşıtı hem Şii karşıtı hem de ABD desteğinden yoksun biçimde burada bir başarı gösterme şanslarının olmadığının farkındalar."

"TRUMP, MUTLAKA İÇ SİYASETE DÖNÜK SONUÇLAR ÇIKARACAKTIR"

Trump'ın anketlerde farkı kapatmaya başladığı bir dönemde attığı bu hamle ile seçmen tabanını oluşturan Evanjelikler ve muhafazakarlar üzerindeki etkisini daha da artıracağını söyleyen Ağar, "Trump, ABD'nin Orta Doğu'da askeri varlığını azaltarak, diplomatik yöntemler ile İsrail-Arap sorunun çözmeye yaklaştığı iddiasını mutlaka seçim öncesinde iç siyasete dönük sonuçlar çıkartmak için kullanacaktır. Trump'ın İsrail'in başkenti olarak Kudüs'ü tanıması, İsrail ile BAE ve Bahreyn arasında varılan normalleşmeyi de seçmen tabanının yaklaşık yüzde 25'ini oluşturan ve son dönemde bazı kopuşların da yaşandığı Evanjelik oyları kontrol etmek için de kullanacağını söyleyebiliriz" görüşünde bulundu.

TRUMP FARKI KAPATIYOR

Öte yandan ABD'de yapılan bütün büyük anketlerin ortalamasını alan 'FiveThirtyEight'in hafata başında yayınladığı rapora göre, Biden temmuzda yüzde 50,5'e karşı yüzde 40 ile önde iken, eylülün ikinci hafyasında Biden yüzde 50,6'ya Trump 43,4'e yükselmiş durumda. FiveThirtyEight raprunda, Biden oy kaybetmezken Trump'ın yükseliş göstermesi kararsız seçmenlerin daha çok Cumhuriyetçi adaya yöneldiği şeklinde yorumlandı.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!