Çanakkale
16 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    31.94
  • EURO
    34.50
  • ALTIN
    2336.1
  • BIST
    8960.89
  • BTC
    65754.82$

Çamurda koronavirüse rastlandı

Çamurda koronavirüse rastlandı
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilge Alpaslan Kocamemi, "Dünyada ilk kez, çamur örneklerinden SARS-CoV2 taraması yapan ülke olarak literatürde yerimizi aldık. Bu çok önemli bir gelişmeydi. Bu analizler bize gösterdi ki çamur örneklerinde SARS-CoV2 daha yoğun olarak bulunuyor. Giriş sularından çok, çamur örneklerinde takip ile devam edebilme ihtimali ortaya çıktı. Bu konuyu değerlendiriyoruz." dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'de koronavirüsün dağılımına ilişkin detaylı veri edinmek ve muhtemel erken dikkat sistemini ilerletmek amacıyla, Türkiye Su Enstitüsü Başkanlığı koordinatörlüğünde çalışma yapılacağını duyurmuştu. Pakdemirli, koronavirüsün su ve atık sulardaki varlığının araştırılacağını ve bu konuda mümkün risklere aleyhinde erken uyarı sisteminin geliştirileceğini açıklamıştı. Pilot il olarak İstanbul'un seçildiği projede incelemeler, Türkiye'nin öyle çok ilinde devam ediyor. Projenin danışmanlığını yapan Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilge Alpaslan Kocamemi, çalışmalardan elde ettikleri manâlı sonuçlarını anlattı.

'KORONAVİRÜS ÇAMURDA DAHA YOĞUN OLARAK BULUNUYOR'

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın koordinatörlüğünde yürütülen projedeki yeni gelişmeleri kısaca özetleyen Kocamemi, “En son verdiğimiz beyanatta 3 laboratuvar faaliyete geçti diye belirtmiştik. Bunlardan İstanbul ve Samsun'da çok yoğun bir şekilde analizler yapıldı. İstanbul'da giriş sularında alınan örneklere ilave olarak çamur örnekleri toplandı. Çamur örneklerindeki çözümleme sonuçları dünyada yayımlandı. Hatta dünyada ilk önce, balçık örneklerinden SARS-CoV2 taraması yapan ülke olarak literatürde yerimizi aldık. Bu çok kayda değer bir gelişmeydi. Bu analizler bize gösterdi ki çamur örneklerinde SARS-CoV2 daha yoğun olarak bulunuyor. Antre sularından fazla, çamur örneklerinde takip ile devam edebilme ihtimali ortaya çıktı. Bu konuyu değerlendiriyoruz. Bunun akabinde yapacağımız çalışmalardan özetle bahsetmek istiyorum. İlk beyanatımda da söylemiştim, aktif-inaktif çalışmalarına başlayacağız diye. İstanbul Pendik laboratuvarımız bu anlamda çalışmalara başladı. Ama bu etkin-inaktif çalışmaları 3 hafta gibi bir vakit devam edecek. Bu incelemeler paralel olarak devam ediyor. İstanbul'daki rutin örnekler İSKİ'nin yardımlarıyla rutin olarak laboratuvarlara aktarılıyor ve devamlı olarak İstanbul'daki yayılım durumunu peşine düşüp takip ediyoruz. Bizim buradaki amacımız olgu sayısı tahsis etmek yok, ne şekilde yayıldığını peşine düşüp takip etmek. Balçık dediğimizi de şöyle düşünün 1 gram katı madde, 99 gram su. Gerçekte yine su gibi bir şeyden bahsediyoruz lakin tabii ki tankların aşağı, tabanında muhakkak bir vakit beklediği için biz gördük oysa virüsler burada konsantre oluyor. O vakit natürel oysa virüsü tutmak fazla daha basit oluyor. Erken uyarıdan daima bahsediyoruz, olur ya ileriki aşamalarda erken dikkat için rutin takiplerde antre suyundan fazla, çamur örnekleri ile sürdürmek daha uygun olabilir diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

'SAMSUN'DA VİRÜSÜ ATIK SU ARITMA TESİSİ GİRİŞİNDE YAKALANDIK'

Vaka sayısı az olmasına karşın Samsun'daki atık su temizleme tesislerinin girişinde virüse rastladıklarını ve bunun erken uyarı sistemi için fazla manâlı bir kademe olduğunu vurgulayan Kocamemi, “İstanbul'un dışarıda diğer illere başladık. Bu illeri belirlerken az vaka, orta vaka ve çok olgu olan illeri grupladık ve bazı pilot iller belirledik. Bursa, Yalova, Konya, İzmir, Samsun ve İzmit'ten numuneler topladık. Analizleri yapılıyor. Bilhassa bu illerden Samsun önemliydi çünkü Samsun'da olgu sayısı eksik. Samsun'daki olgu sayısı az olduğu halde, biz bu virüsü atık su arıtma tesisinin girişinde yakalama şansını elde ettik. Sahiden bir kısmet yok, bu Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Veterinerlik laboratuvarlarının üstün çabaları ile oldu. Çünkü gerçekten zor bir metodolojiydi. Çok eksik olan bir virüsü kuantifiye etmek oldukça güç bir şey ve bunu başardık. Bu ileriki süreçte erken dikkat sistemi için fazla manâlı bir kademeydi bizim içinö ifadelerini kullandı.

'HAVAALANLARI VE TURİSTİK TESİSLERDE DE SARS-CoV2 TARAMASI YAPMAYA HAZIRIZ'

Havaalanları ve turistik tesisler ile ilgili de incelemeler yapmaya hazırlanmış olduklarını anlatan Kocamemi, ilgili mercilerden tasdik aldıkları takdirde başlayacakları analizlerden ise şu sözlerle bahsetti:

“Biliyorsunuz Haziran ayı başında havaalanları açılacak ve fazla yakın bir zamanda da turistik bölgelerde etkinlikler başlayacak. Biz bu süreçte havaalanlarında rutin olarak atık sularda peşine düşüp takip aracılığıyla ve belirtilmiş ülkelerden gelen uçaklardaki atık haznelerinden alınacak numunelerle SARS-CoV2 taraması yapma yönünde bir takım planlamalar yaptık, metodolojiler geliştirdik. Bunları ilgili merciiler ile paylaşarak zorunlu onayı almamız durumunda, bunu da yapmaya hazırlanmış bir durumdayız. bununla beraber turistik tesislerde başlayacak faaliyetler akabinde, bilhassa büyük tesislerin atık sularından numuneler alarak, tesiste herhangi bir salgın durumu var mı takibi yapabilecek durumdayız. Bunun hazırlıklarını da yaptık. Tekrar onay verilmesi durumunda bunları da yapmaya hazır bir durumdayız."

'Yeni sekans dizi analizleri' denilen ileri bir genetik usul ile, virüsün daha alçak türlerini belirleyebilecekleri çalışmalara da başlayacaklarını dile getiren Kocamemi, “Bu ileri bir genetik yöntem. Bu yöntemle biz SARS-CoV2'nin daha aşağı türlerini belirleyebiliyoruz. Aldığımız atık su numunelerinde SARS-CoV2'nin hangi daha alçak türleri var, mutasyon sonucunda bu türlerde nasıl başkalaşım oluyor bunları gözlemleyebiliyoruz. Bunlar yeni tür sekans analizleri adı aşağı geçiyor. Bunun neticesinde, dünyadaki öbür ülkelerde de bu analizler yapılacak ve her ülke yaptığı analizi gen bankasına tanımlayacak. Gen bankasındaki sonuçlar ile bizimki karşılaştırıldığında da, bizim ülkemizde görülen virüsün alt türlerinin hangi ülkedeki SARS-CoV2'lerle benzerlik gösterdiğini görebileceğiz. Bu çok kayda değer bir bulgu çünkü hangi ülkeden bir geliş olduğu konusunda da bir fikrimiz olabilecek. Bu anlamda da Türkiye olarak yerimizi alacağız gibi görünüyor. 2 hafta içinde de bu çalışmalara başlayacağız" dedi.

İSTANBUL'UN KÖYLERİNDEN DE NUMUNELER ALINDI

İstanbul'un köylerinden de numuneler alındığını ve incelemeler yapıldığını söyleyen Kocamemi, şöyle devam etti:

“Bu analizlerle bizim bir vaka sayısını söylememiz gibi bir şey söz konusu yok. Lakin İstanbul'un hangi ilçelerinde daha yoğun, hangisinde daha az yoğun tespitini yapabileceğiz. Çok yeni bir şey var ondan bahsetmedim. İstanbul'da biz tabii temel atık suları yani şehrin içini taradık. Ama geçtiğimiz hafta İstanbul'un köylerinden de numuneler aldık. Bunların bazıları içme suyu havzalarını besliyor, bazıları ise Karadeniz kıyı deşarjı yapıyor. Bunlardan da numune aldık lakin demin sonuçlar çıkmadı. Büyük Kasaba içindeki durumu soracak olursanız, pandemi hastanelerine daha yakın olan bölgelerdeki atık su arıtmalarda virüs azıcık daha yoğun ama çok radikal farklar değil. Hepsinin girişlerinde SARS-CoV2 var."

Kaynak: DHA

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!