Murat Okutmuş
Aralık ayının son günlerinde yağan yoğun kar mahalleleri şenlendirmeye yetti. Mahalle aralarını gün boyunca kızaklarıyla (hızek) şenlendiren çocuklara, ara sıra büyükler de eşlik ediyor.
Çocuklar, gün boyunca kızaklarıyla adeta mahallelerin altını, üstüne getiriyor; kimi kızağıyla, kimi ya bir tahta, ya bir naylon parçasıyla..
Bu neşeye bazen büyükler de ortak oluyor. Esentepe mahallesi sakinlerinden Ali Karaaslan, “Çocukluğumu yaşayamadım, bari çocuklarla yaşayalım” diyerek, kızağın keyfini çıkardı.
HİZEK'İN TARİHÇESİ
1930'lu, 1940’lı yıllarda bir tek Çarşı köprüsünün bulunduğu dönemlerde kent insanı kışın tamamen buz tutan Çoruh’un hemen her bölgesinde karşıya geçer, Çarşı köprüsünü dolanmak zorunda kalmazmış.
Yine derler ki, kışların daha çetin geçtiği 1950’li ve 1960’lı yılların Bayburt’unda, tamamen donan Çoruh Nehri üzerinde kayanlar bir hayli olurmuş.
Cumhuriyet caddesi ve bitişindeki 100 metrelik bir alanı çıkınca genelde dağlık bölgelerden oluşan kent merkezindeki mahallelerin kışın en güzel neşelerinden biriydi, kızakla, Bayburt ağzıyla ‘hızek’le kaymak.
1980’li yılların bir kış gününde Zahit mahallesinin herhangi bir yokuşundan yukarıya doğru bakan günümüz insanı, bir kar festivali ile karşı karşıya olduğunu düşünebilirdi. Öyle ki, o yıllarda bir bot, bir mont kadar gerekliymiş gibi her çocuğun mutlaka ya demirden, ya tahtadan bir hızeği bulunurdu. Bayburt çocuğunun sabah saatlerinde başlayan kar eğlencesi, akşam saatlerine kadar devam ederdi. Günümüzde o eski yoğunluk olmasa da mahalle araları yine çocukların hızek keyfi ile renkleniyor.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.