AK Partili Turan: Milletvekili transferi siyasi ahlak meselesidir

K Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, milletvekili transferini engellemeye karşın Siyasi Partiler Kanunu'ndaki değiştirme önerisi tartışmalarına ilişkin, "Bir alıştırma önümüze gelmedi. Kanunla siyaset tasarı etme imkanı yoktur, bu etik meselesidir" dedi

TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, milletvekili transferini engellemeye karşın Siyasi Partiler Kanunu'ndaki değiştirme önerisi tartışmalarına ilişkin, "Bir egzersiz önümüze gelmedi. Kanunla siyaset tasarı etme imkanı yoktur, bu ahlak meselesidir. Millet bunu değerlendirecektir. Bizim kimseden korkumuz değil. Her parti seçime girsin, boyunun ölçüsünü alsın." dedi.

Turan, Meclis'teki gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Alıştırma takvimi ve yapılması düşünülen hukuki düzenlemeleri anlatan Turan, Meclis'in Temmuz ortalarına kadar çalışacağını söyledi.

Ele alınacak kanun teklifleri hakkında da bilgi veren Turan, "Mahalle bekçileriyle ilgili yasa teklifi, hukuk yargılamalarını hızlandıracak 3. adalet paketi, AB harmoni süreciyle ilgili rekabetin korunmasına ilişkin düzenleme ve net olmamakla birlikte hobi bahçeleri aracılığıyla tarım arazilerinin istismar edilmesini engelleyen kanun tekliflerini ele almayı düşünüyoruz." diye konuştu.

Boralarla ilgili kanun teklifi hazırlama çalışmalarında da sona yaklaşıldığını kaydeden Turan, bu konunun uzun süredir tartışıldığını ve ara sıra gündeme geldiğini anımsattı.

Turan, baroların daha demokratik bir yapı içerisinde hizmet vermesini arzuladıklarını söyledi. Bu tutumlarına karşı bir takım kurumların diktatörlüklerine tanık olduklarını belirten Turan, "Mesela İstanbul Barosu... 52 bin civarında üyesi var ama seçimlerde 8 bin oy bölge şu anki başkan yönetimi alabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Vatandaşların partilerini, iş odalarını, basın kuruluşlarını ve sendikalarını seçme hakkına sahip olduğunu fakat aynı durumun barolar için laf konusu olmadığını dile getiren Turan, "Avukatların tek bir baroya üye olmak zorunluluğu Anayasa'ya, AİHM'nin örgütlenme hakkına aykırı bir koşul. Birdenbire artı baronun olması demokratik ve evrensel hukuka uygun. Baroların bu duruma karşısında çıkmaması gerekiyor. Baroların amaçsız, temelsiz teşebbüs ortaya koymak yerine sağduyuyla meseleye yaklaşıp dünya örneklerinden yola çıkarak önerilerde bulunmaları gerekir." dedi.

Bir Takım baro yönetimlerinin radikal grupların eline geçtiğini söyleyen Turan, bu grupların mesleki faaliyetler açık havada her türlü faaliyetleri gerçekleştirdiğini ve avukatlara bir faydalarının olmadığını açıklama etti.

Bülent Turan, pat diye fazla baro olması kaydıyla baro yönetiminin belirlenmesinde nisbi seçimin de tartışılabileceğini, bu konudaki önerilere açık olduklarını söyledi.

Tek bir baronun tüm avukatları temsilcilik edemeyeceğini gösteren Turan, "Stajyer avukatların çoğu sorunu var. Bunların çözümüne karşı ne gibi çalışmalar yapıldı? Daha iyi bir hizmetin ortaya çıkması ve mesleki gelişim için ansızın pozitif örgütlenmeye olanak devretmek gerekir." diye konuştu.

İş Bankası hisselerinin hazineye devredilmesine ilişkin de açıklamalarda bulunan Turan, "Bu CHP'nin bir ayıbıdır. CHP'nin bu konuyu bir kavga meselesi yapmadan çözmesi gerekir. Gazi Mustafa Kemal mirasını İş Bankasına bağışlarken tek parti vardı. Bir anlamda devletin partisine yani devlete mirası vermişti. Lakin daha sonra çok partili döneme geçildi." dedi.

Siyasi partilerin ticari faaliyetler içerisinde olmasının Anayasa'da kabahat olarak kabul edildiğini ve kapatma gerekçesi olduğuna dikkati çeken Turan, "Siyasi partiler küçük bir ticari işlem yaptığı takdirde Tüzük Mahkemesince kapatılır. Durum bu iken, büyük rakamların laf konusu olduğu yapıda bir partinin temsilcisi olur mu? Siyasi terbiye CHP'nin bu sorunu çözmesini gerektiriyor. CHP'nin 'Atatürk bunu devlete verdi. Bu yüzden hisseleri hazineye veriyoruz' demesi gerekiyor." dedi.

Milletvekili transferini engellemeye karşın Siyasi Partiler Yasası'ndaki değişim tartışmalarına da değinen Turan, bu konunun küçük partilere engel olma çabası olarak algılandığını oysa bunun gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

Turan, bir siyasetçinin kendi iradesiyle partisini değiştirebileceğini fakat genel başkanlarının talimatıyla toplu olarak hareket edilerek bir başka partiye geçilmesinin yanlış olduğunu söyledi.

Konunun siyasi etik meselesi olarak görülmesi gerektiğini ifade eden Turan, şöyle devam etti:

"Bir parti kiralık ve satılık temsilci veriyorsa ya da 'askıda delege' ifadesine muhatap olacak adımlar atıyorsa, bu o partinin kendi iç ve etik meselesidir. Siyasetin kanunla dizaynını dürüst bulmuyorum fakat Cumhur İttifakımızın önerisini de çok önemsiyorum. Onlar da bu siyasi ahlaksızlığın bir öneriyle çözüleceğini düşünüyorlar. Bu konuda daha masaya oturmadık, önümüze bir alıştırma gelmedi. Konu masaya geldiğinde konuşup değerlendireceğiz. Kişiye Özel kanaatim o dur oysa kanunla siyaseti tasarı etme imkanı yoktur. Bu etik meselesidir.

Ahali bunu değerlendirecektir. Bizim kimseden korkumuz yok. Her parti seçime girsin, boyunun ölçüsünü alsın. Hiç endişemiz yok. Yapılan anketleri kendi içimizde değerlendirdik. Söz konusu partilerin yüzde 1'lere ulaşamadığını, Cumhur İttifakı'nın oyunu daha da yükselttiğini neşeyle gördük. Endişemiz yok. O yüzden bırakın engellemeyi, bütün tersine her parti girsin fakat herkes boyunun ölçüsünü alsın. O partiler 'bugün ağasını satan yarın marabasını beleş verecek' şeklinde değerlendirilecektir. Bundan dolayı zaten halkın da prim vermeyeceğini düşünüyoruz. Bugün CHP taklidi yapan, CHP'nin söylemlerini baştan eden partilerin büyük oylar alacağını düşünmüyorum. AK Parti, Cumhur İttifakı ile birlikte dimdik duruyor."

(AA)