© İlk Duy 2024

Doymamış bir yağ türü olan trans yağ çok sayıda hastalık nedeni

Prof. Dr. Elif Dağlı: Trans yağ hızlı kilo alımına neden olur; insulin direncini, kalp ve damar hastalıkları görülme sıklığını arttırır.

Doğal bir yağ türü olmayan ve gıdalarda kullanılan trans yağ, bitkisel yağa “hidrojen” eklenmesiyle elde edilen yağ olarak biliniyor. Trans yağ nedeniyle bütün dünyada yılda yarım milyon kişi koroner kalp hastalığı nedeniyle yaşamını yitiriyor. Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, “Trans yağ damar iç yüzeyinde meydana getirdiği değişiklikler neticesinde başta kalp hastalığı olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açar” dedi.

2 GRAMI KISITLAMASI

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 2018’te yaptığı çağrı üzerine, 58 ülkede endüstriyel trans yağ kullanımına kısıtlama getirildi. Trans yağlar 1911’den beri gıda sektöründe raf ömrünü uzatmak, sıvı yağları katı hale dönüştürmek, pişirme, kızartma sırasında yanmayı ve koyulaşmayı azaltmak için kullanılıyor. Prof. Dağlı, DSÖ’nün nihai hedefinin 2023 yılına kadar trans yağların tüm gıda tedarik zincirinden kaldırılması olduğunu belirterek “DSÖ ara hedef olarak 2021 yılına kadar gıdalarda ‘100 gr. yağda 2 gr. trans yağ’ kısıtlaması tavsiye etmiştir. Avrupa Birliği’nin ardından Türkiye de geciktirmeden ara hedefi benimseyerek ‘100 gr. yağda 2 gr trans yağ’ kısıtlaması için gereken düzenlemeyi 2020 yılında yapmıştır dedi.

Dağlı, özetle şunları söyledi: “Trans yağ asitleri, 10 kat daha yüksek kalp hastalığı riski yaratır, kilo alımına neden olur, insulin direncini arttırır. Kalp-damar hastalıkları, diyabet ve obezite Covid-19 hastalığının da ağır geçmesine neden olan risk faktörleridir. Pandemi sırasında bu hastalıkların oluşmasını engellemek, yoğun bakım ve ölüm riskini de azaltacaktır. Trans yağ asitlerinin, bağışıklık cevabını değiştirerek kanser riskini artırdığı da düşünülmektedir. Trans yağ tüketimi meme, pankreas, prostat, kolon kanseri riskini artırmaktadır. Trans yağlar doğurganlık, gebelik süresine olumsuz etkileri yanısıra, gebelik zehirlenmesi olarak adlandırılan preeklamsiye neden olmaktadır. Anne rahminde bebeğin göz ve sinir sistemi gelişmesini engellemekte, doğan çocuklarda alerji riskini artırmaktadır.”

LEZZETİ ARTIRMA AMACI

Türkiye Diyetisyenler Derneği 2. Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Begüm Kalyoncu ise trans yağların ya doğal yolla oluştuğunu ya da endüstriyel olarak üretildiklerini anımsatarak “Doğal yolla oluşan trans yağlar, sığır, koyun gibi geviş getiren hayvanların bağırsak bakterileri tarafından üretildiği için et ve süt ürünlerinde küçük miktarlarda bulunur. Sağlık için zararlı endüstriyel olarak üretilen trans yağlar ise ürünlerin lezzetini artırmak ve raf ömrünü uzatmak için yağların işlenerek yapısının değiştirilmesiyle oluşturulur. Trans yağlar bisküvi, pasta, poğaça, börek, turta gibi unlu mamullerde, kızarmış yiyeceklerde, gofret ve mikrodalga fırına verilmeye hazır patlamış mısır gibi süpermarket ürünlerinde bulunabilmektedir” diye konuştu.

2023 HEDEFİ

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Ay ise DSÖ’nün 2023 yılına kadar trans yağların gıda zincirinden tamamen kaldırılmasını hedeflediğini anımsatarak “Türkiye, DSÖ tarafından önerilen bu mevzuat değişikliğini gerçekleştirmiş olup, Ocak 2021 itibarıyla uygulamaya başlayacaktır. Söz konusu mevzuat değişikliği çok önemli bir adım olmakla birlikte trans yağ tüketimini sınırlandırmak için tek başına yeterli değildir. Bu noktada yasal düzenlemeye uyumu izlemeye yönelik yurt genelinde bir sistem oluşturmak ve oluşturulmuş mevzuatın uygulanmasını destekleyici adımlar atmak çok önemli olacaktır” dedi.

Kaynak: CUMHURIYET.COM.TR

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER