© İlk Duy 2024

Bakanlığın davalara katılımı Anayasa’ya uygun

Anayasa Mahkemesi eşe veya kardeşe karşı işlenen kasten yaralama suçunun şikayet aranmaksızın takip edilmesini ve kadına yönelik suçlarla ilgili davalara Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılmasını Anayasa’ya uygun buldu.  Karar oy çokluğu ile verildi.

Anayasa Mahkemesi eşe veya kardeşe karşı işlenen kasten yaralama suçunun şikayet aranmaksızın takip edilmesini ve kadına yönelik suçlarla ilgili davalara Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılmasını Anayasa’ya uygun buldu.  Karar oy çokluğu ile verildi.

Demet ARAN

ANKARA (Anayurt) -  Anayasa Mahkemesi eşe veya kardeşe karşı işlenen kasten yaralama suçunun şikayet aranmaksızın takip edilmesini ve kadına yönelik suçlarla ilgili davalara Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılmasını Anayasa’ya uygun buldu.  Karar oy çokluğu ile verildi.

Alt derece mahkemelerinin başvurusunda 5237 sayılı Kanunda düzenlenen eşe veya kardeşe karşı kasten yaralama suçunun basit yaralamalarda şikayete tabi olmamasının affetme veya barışma gibi durumları peşinen yok saydığı, aile bireyleri arasındaki çatışmayı derinleştirdiği belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürüldü.

Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kadına veya çocuğa karşı işlenen suçlarla ilgili davalara müdahil olmasını sağlayan kuralın iptaliyle ilgili başvuruda ise özetle, kuralın uygulamada sorunlara neden olduğu, Bakanlığın kendiliğinden kurala konu davaları takip edebildiği, davaya katılan lehine vekâlet ücretine hükmedilebildiği, korunmak istenen bireyin daha da mağdur olmasına yol açabildiği belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu iddia edildi. Ancak yüksek mahkemenin kararında iki kuralın da Anayasa’ya uygun olduğu yönünde değerlendirmeler yapıldı.

AYM ÜYESİ ŞİDDETE “BASİT NİTELİKTEKİ BİR AİLE İÇİ OLAY” DEDİ

Bakanlığın ilgili davalara katılmasını mümkün kılan kuralın iptal talebinin reddi kararına Kadir Özkaya ve Celal Mümtaz Akıncı karşı oy kullandı. Karşı oy gerekçesinde “Aileyi koruyup kollamak adına getirilen kural sonuçta aile fertleri için katlanılması ağır bir külfete dönüşmekte, kimi zaman basit nitelikteki bir aile içi olay, yargılama giderleri yüzünden büyük bir sorun haline gelebilmektedir” ifadeleri yer aldı.

BAKANLIK AVUKATLARI DAVALARA YETİŞEMİYOR

Karşı oy gerekçesinde Bakanlık avukatlarının davayı takip sürecine ilişkin şu ifadeler de dikkat çekti:

“Bakanlığın yeterli sayıda avukat istihdam edememesi durumuna bağlı olarak, Bakanlık adına takip etmek için aile içi şiddet davalarına katılma dilekçesiyle birlikte vekaletname sunan avukatların, çoğu zaman gidecekleri adliye ve katılacakları dava sayısının çokluğu nedeniyle duruşmalara, mazeret dilekçesi göndererek katılmadıkları, bu mazeretler sebebiyle duruşmaların ertelendiği, bu duruma bağlı olarak da avukat mazereti olmaması halinde kısa sürede sonuçlanabilecek davaların uzadığı, uzayan dava ve celselerin ancak birine ya da birkaçına katılım sağlanabilmesi sonucunda yeterli hukuki hizmet ve destek sağlanamadan kararlar verilmek zorunda kalındığı da gözlemlenmektedir.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER