Asya yakası Avrupa'dan daha dayanıklı

GÜNDEM Önceki gün Marmara Denizi'nde meydana gelen 4,2 büyüklüğündeki deprem sonra Gayrimenkul Borsası AŞ (GABORAS) tarafından açıklanan İstanbul Deprem Haritasında, Avrupa yakasının Asya'ya göre daha fazla deprem riski taşıdığı görüldü.

Uğur DUYAN

ANKARA (Anayurt) - Önceki gün Tekirdağ Marmaraereğlisi'nin 18,87 kilometre açığında ve deniz yüzeyinin 6,83 altında meydana gelen 4.2'lik deprem, İstanbul'dan da hissedilince akıllara bir yıl önce aynı tarihlerde Silivri açıklarında meydana gelen 5.8'lik sarsıntıyı getirdi ve her depremden sonra olduğu gibi insanlar bir kez daha olası İstanbul depremini konuşmaya başladı. 

26 Eylül 2019 Silivri Depremi'nden sonra depreme dayanıklı konut arayışına giren vatandaş sayısı bir hayli yükseldi.  İstanbul'da yeni konutların kiralama bedelleri yüzde 50 ve satın alma bedelleri ise yüzde 25 oranında arttı. Depreme dayanıklı konut kadar zemin yapısının önemine dikkat çeken uzmanların açıklamalarından sonraysa zemine bakarak konut arayan kişilerin de artması emlak ve gayrimenkul dünyasını daha bilimsel çalışmaya yöneltti.

GABORAS'TAN İSTANBUL DEPREM HARİTASI

Gayrimenkul Borsası AŞ (GABORAS) tarafından çıkarılan İstanbul Deprem Haritasına göre, Avrupa yakasının Asya'ya göre daha fazla deprem riski taşıdığı görülürken, Tarihi Yarımada'nın neredeyse tamamında zemin formasyonunun iyi olmadığı açıklandı.

Zemin formasyonlarına yapılan puanlamalar ile bina yapım yılı, 2007 yılında hayata geçirilen deprem yönetmeliğinden önce olan yapıların bir araya getirildiği çalışmada Avrupa yakasının Asya'ya göre daha fazla deprem riski taşıdığı görüldü. İncelemede İstanbul'un Türkiye'deki kentsel dönüşümlerin 0,33'ünü, riskli alanlarının 10,71'ini, yenileme alanlarının ise 53,17'sini kapsadığı tespit edildi.

Avrupa Yakası'nda Fatih'in yanı sıra Bahçelievler, Bakırköy ve Güngören'in zemin formasyonunun yanı sıra yapı durumu olarak da eski yapıların çoğunlukta olduğu belirtildiği çalışmada Zeytinburnu'nun tarihi yarımadaya bakan bölümleri ile Avcılar'ın sahil kesimleri ve Boğaziçi öngörünüm bölgelerinin depremden etkilenecek öncelikli alanlar olarak ön plana çıkıyor. Anadolu Yakası'nda Kartal-Maltepe sahil kesimi ve Kadıköy'ün batısı dikkat edilmesi gereken bölgelerin başında gelirken, İstanbul'da geçen yıl e-devlet üzerinden açıklanan toplanma alanlarını da incelendiği çalışmada kişi başına 1,17 metrekare toplanma alanı düştüğü tespit edildi.

BOĞAZİÇİ'NE VE HALİÇ'E BİTİŞİK KIYILAR

Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise"İstanbul'da özellikle Boğaziçi'ne ve Haliç'e bitişi kıyı kesimlerinin depreme dayanıklı bir zemin formasyonun sahip iken İstanbul'un bütünü için genelleme yapmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Avrupa yakasının Asya yakasına oranla daha çürük zeminler içeren bir özellik sergilediği de bir gerçek. Avrupa yakasında bazı yerler için durumun ciddi olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.

Anadolu yakasında Kadıköy ve çevresinin depreme daha dayanıklı bir zemin yapısına sahip olduğuna ve bu yakanın Avrupa Yakası'na oranla daha fazla dayanıklı alan içerdiğini ifade eden Ersoy şöyle konuştu: 

"Tarihi Yarmada, Aksaray'dan başlayarak Edirne Kapı surlarına kadar uzanan bölgede Fatih ve çevresinin depreme dayanıklı bir zemin yapısına sahip değil. Fatih Cami'nin 1984 ve 1776 depremlerinde ciddi oranda hasara gördüğünü ve yeniden yapıldığını biliyoruz. Yarımada içinde yer alan Ayasofya'nın kubbesi çeşitli depremlerde çöktü ve yeniden inşa edilerek, onarıldı. Ancak yalnız Tarihi Yarımada ve çevresi için değil, Aksaray'dan başlayarak Silivri'ye doğru gittikçe Avrupa yakası ilçelerinin önemlice bir bölümünün depreme karşı dayanıksız bir zemin formasyonuna sahip olduğunu görüyoruz. Bağcılar, Avcılar bilinen ilçeler. 1999 Körfez Depremi'nde İstanbul'un en çok zarar gören ilçeleri de Avrupa yakasının Silivri'ye doğru uzan ilçeleriydi."